Bir yanı çöldür bir yanı ova
Bilmem kaç asır yaşında Urfa
Havası, ekmeği, lisanı başka
Fırat’ın en nazlı sevdası Urfa
Karagüller açmış niçin bağrında
Şehidine mersiyen bu mudur Urfa?
Urfa bir destan kanla yazılmış
Kal’aya ol Halil Nebi asılmış
Hem ateş yakılmış hârâ atılmış
Gölde balık, bende hülyadır Urfa
Bir ucunda ceylanlar gezer şehrimin
Bir ucunda kelaynak uçar göklerde
Harran’da kubbeyle görülen belde
Aşığı, ağıdı bambaşka Urfa
Nice server geçmiş tozlu yolundan
Şair Nabi içmiş serin suyundan
Telli duvaklı gelin huyundan
Eyüp’ e hane ve handır Urfa
Sen ki hem gazi, mübarek ve şanlı
Said Nursilerin toprağıyla namlı
Bilinen bilinmeyen tarihinle anlı
Bir aşk masalında mısrasın Urfa
İlim için Harran’da durur kervanlar
Gecende sırayla türküler çağlar
Sırtını sarmış da sayısız dağlar
Dağlardan fışkıran pınardır Urfa
Urfa bir nârâ yahut da mana
Eskimiş zamanlar değer sedaya
Ben az söyleyeyim sen ki çok anla
Yaşlandıkça yeşeren fidandır Urfa
Yorum yaz