Seni içimde öldürdüğüm gün, güneş siyaha büründü
Ve açmadı güller bir daha, bübüller sonsuza kadar sustu
Lal oldu ağzım, dilim gören gözlerim kör oldu
Gül yüzüm soldu birden, sinemde yaralar açıldı
Ve umutlar tükendi bir bir, artık hayaller de dün oldu
Geri gelmeyecek günlere, hasret kaldı gözlerim
Kor gözlerin alev misali yandı, tutuştu kalbimin en derininde
Seni içimde öldürdüğüm gün
Beyaz, sarı, mavi renkler griye döndü bir bir
Gökyüzü sitem etti, bulutun mavisine
Kuşun kanadındaki özgürlüğe ve aşka!
Seni içimde öldürdüğüm gün
Yaşamak anlamını yitirdi her gün
Hatıralar bir sis gibi dağıldı aklımdan
Bir evcilik oyununun yıkılışı gibi
Eşyalar, anılar yer değiştirdi bir bir
Seni içimde öldürdüğüm gün
Bu şehrin kuru kalabalığından ve insan yığınından
Uzaklaştı gözlerimdeki hayat neşesi
Cadde, sokak, mahalledeki çocuk sesleri
Bir acı sessizliğe büründü bütün gün
Seni içimde öldürdüğüm gün
Yaşamın tüm acılarını gönlüme gömerek
Bu şehirden yavaş yavaş ayrıldım
Aydınlık, güzel günler bir umut olur diye
Usul usul adımlarla yol aldım geleceğe.
Yorum yaz